Cumhurbaşkanı Erdoğan canlı yayında soruları yanıtladı: (2)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millet İttifakı ile ilgili olarak, “Artık bu sofraya ‘şenlik sofrası’ diyebiliriz. Artık böyle bir sofra var. Milletim artık ‘Millet sofrası’ diyemez, demiyor. .” değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan, Çankaya Köşkü’nden TRT Türk, ATV Avrupa, Euro D, Euro Star, Kanal 7 Avrupa’nın “Cumhurbaşkanlığı Özel Yayını”na katılarak gazetecilerin sorularını yanıtladı ve açıklamalarda bulundu.
Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen depremler nedeniyle yurt dışında yaşayan vatandaşların bölgeye yardım gönderdiğini hatırlatan Erdoğan, Türkiye’nin Kovid-19 sürecinde 165 ülke ve noktaya yardımda bulunduğunu söyledi.
Yardım ederken, “Bu kim? Müslüman mı? Hristiyan mı?” Bunu söylemediklerinin altını çizen Erdoğan, herkese el uzattıklarını ifade etti.
Ülkelere aşı, ilaç ve gıda gönderildiğini anlatan Erdoğan, depremlerin ardından dünyanın Türkiye’yi yalnız bırakmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya ülkelerinin tüm imkanlarını seferber ederek Türkiye’ye arama kurtarma ekipleri, çadırlar ve konteynerler gönderdiğini hatırlattı.
Azerbaycan’ın “Bin tane kalıcı konut yapmak istiyorum” dediğini ve o konutların temellerinin dün atıldığını kaydeden Erdoğan, “Okul yapacağım, cami yapacağım, bazı önemli projeleri de hayata geçirmek istiyorum. Bölgede acil ihtiyaç olanların temellerini dün İlham Bey ile birlikte attı.” Attık.” ifadesini kullandı.
Yurt dışında yaşayanların Türkiye’ye olan sadakat ve cömertliklerinin kendilerini her zaman duygulandırdığını ve gururlandırdığını vurgulayan Erdoğan, bunun depremlerden sonra bir kez daha görüldüğünü belirterek, şöyle devam etti:
“Dünyanın dört bir yanında vatandaşlarımız ellerinde ne varsa seferber ederek yardıma koştular. Yüz milyonlarca avroluk nakdi yardım, binlerce tır dolusu yardım ülkemize ulaştı. Asla unutmayacağız ve unutmayacağız. Neler yapıldı Yaralarımızı kısa sürede hep birlikte saracağız.Bunu yaparken bir şeyi asla unutamayız çünkü bu süreçte AFAD’ımız ve Kızılay’ımız çok çalıştı.Süreci lehimize çevirdik. ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesinde bulunan ekiplere teşekkür ederek, depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.
“Gurbetçilerimiz Türk milletinin temsilcisidir”
Erdoğan, deprem bölgesine yapılacak yeni konutlarla ilgili şu bilgileri verdi:
“Vatandaşlarımdan özellikle dilek tuttum. ‘Bizim için bir yıl’ dedim. Bir yıl içinde hızla tüm zemin etütlerini yaparak bu zemin etütlerinin yapıldığı yerlerde inşaata başladık. 14 köy meskeni sembolik de olsa sahiplerine teslim edildi.Şu anda genişleterek bunu sürdürüyoruz.Çünkü bu kalıcı konutların buralarda hızla üretilmesi bizim için önemli.Hatay’da demir çelik hastanesi yapılıyor. , özellikle.Bölgedeki ikinci hastaneyi tekrar yapıyoruz ve çalışmaları hızla devam ediyor.Bunlar da bir o kadar hızlı.3 ay ile 6 ay arasında bu hastaneleri de bitirip kendi bünyemize kazandıracağımızı düşünüyorum. insanlar.”
“Dünyanın her yerinden vatandaşlarımızın seçimlere katılmasını ve oy kullanmasını hangi yönlerden değerli buluyorsunuz?” sorusuna Erdoğan şu yanıtı verdi:
“Demokratik Parti olduğumuz dönemlere baktığımızda yüzde 60’ın altına düşmedik ve o seçimlerde hep yakaladığımız gibi yüzde 85 hatta yüzde 90’lara ulaştığımız zamanlar oldu. Bir sorun var. Depremzede kardeşlerim İstanbul’a Kayseri’ye oraya buraya gittiler ama orada bütün işlemleri yaptırdılar oylarını orada kullanacaklar bir de kendi yerlerine dönerek oy kullanacaklar var her şeye rağmen 14 Mayıs seçimlerinde bu oy verme olayının ibadet aşkıyla gerçekleştirileceğine inanıyorum.”
“Yurt dışından aday yok”
Biz de buna inanıyoruz, gurbetçilerimizin köken, mezhep, mezhep ne olursa olsun Türk milletinin temsilcisi olduğunu söylüyoruz. Erdoğan şunları söyledi:
“7’li masa tabi ki şimdi ‘7’li masa’ diye kullanmamak lazım, yanlış olur. 9’lu masa oldu. Biliyorsunuz Ankara ve İstanbul belediye başkanlarını yan yana koydular. Masadaki sayı arttı ve tüm bunlarla birlikte iş biraz daha ilerledi.Şimdi Kandil’de bilinen tipler de bu masaya ortak oldular.Ordan ne yapıyorlar mesaj atıyorlar bilmiyorum. vuran vs varsa yurt dışı vatandaşı olduğum için bu terör örgütlerinin Kandil’deki reislerinin verdiği mesajlar kendilerine iletmeli, ulaştırmalı ki bir bedel ödesinler. Bedeli ağır.Artık bu masaya ‘şenlik sofrası’ diyebiliriz.Artık böyle bir masa var.Benim milletim artık ‘halkın sofrası’ diyemez ama onların meclis listelerinde yurt dışından bir tek adayları yok. .Bütün işleri gibi yurt dışındaki vaatleri de yalan, yalan ve saçmalıklarla dolu.Biliyoruz ki aramızda mesafeler olsa da biz biriz, beraberiz. Onun için ‘Sen varsan Türkiye var’ diyoruz. Bu nedenle vatandaşlarımızı Türkiye’ye oy vermeye çağırıyoruz. Neden bu fırsatlar önümüzde değildi?”
Eskiden sadece gümrükte oy kullanıldığını, vatandaşların oy kullanmak için otobüslerle, otomobillerle, uçaklarla sınır kapılarına ve havaalanlarına geldiklerini hatırlatarak, “Geldik, sorunu çözdük. Bir de benmişim gibi düşünün” dediler. o zamanki hava durumuyla o oyların bedelini söylüyor şimdi kaç marktı kaç euro kaç avro daha çok önemseyen onlar.Ülkemizde olumlu olumlu her gelişme kardeşlerimizi de yakından ilgilendiriyor. Avrupa’da.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin gücü arttıkça Avrupa’da ve tüm dünyada yaşayan vatandaşlarının prestijinin arttığına dikkat çekti.
“14 Mayıs önemlidir”
Vatandaşların sesini en iyi duyurabilecekleri ve güçlerini en aktif biçimde gösterebilecekleri yerin sandık olduğunu belirten Erdoğan, “Vatandaşlarımdan özellikle rica ediyorum, sahip oldukları gücü en iyi şekilde kullansınlar. siz bu gücü kullanmazsınız bugüne kadar sizi yok sayanlar bire bir olmaya devam edecek ama siz bu fırsatı en etkili şekilde kullanacaksınız.Böyle değerlendirirseniz hiçbir siyasetçi, hiçbir yönetici buna cesaret edemez. sesinizi dinlemek 14 Mayıs bu açıdan çok değerli şimdi ekrana şöyle bakıyorum değerli kardeşlerim avrupanın dört bir yanından hepsi sandığa gitmiş oy kullanacaklar Allah razı olsun Onlardan memnun. Sorun da bu.” dedi.
“Muhalefet halkımızı tanımıyor”
“‘Yurt dışında yaşıyorsun, iyi bir gelirin var ama gelip burada oy kullanıyorsun’ deniyor. Gurbetçi vatandaşlarımıza sanki hiç hakları yokmuş gibi bir yaklaşım var, ‘orada zenginsin, sonra buraya oy verirsin’ yaklaşımı var, bu konuda ne düşünüyorsunuz?” sorusu üzerine Erdoğan, bunun çirkin bir yaklaşım ve yurt dışındaki vatandaşları aşağılamak olduğunu vurguladı.
“Böyle bir saçmalık mı var? Bu tür bir ‘refah içinde yaşıyorlar’ yaklaşımı bir zamanlar çok tatsız. Orada ne sıkıntılar çektiklerini biliyorum. Ben evlerinde kalmış biriyim.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Konferansa gittiğimde, o zamanlar söylüyorum, ben bu beyler gibi otellerde kalan biri değildim. Gerçekten otelde falan kalmaya kalksanız bunu hakaret sayarlardı. sizi evlerinde misafir etme çabası 1970 civarı falan.Bizim göç hareketimiz 1960’lardaydı.O yıllarda yani 1970’lerde sürekli orada konferanslarımızı,örgüt kurma çabalarımızı vs. konferanslar, ‘Benim evimde kalacaksın’, bir başkası geliyor, ‘Benim evimde kalacaksın hayat. Biz onların oradaki yaşam şartlarını biliyorduk, bizim de bir özelliğimiz vardı, yediğimizi değil bulduğumuzu yerdik. Beklediğimiz yerde yattık beklediğimizde değil.Onlarla orada bu tür sıkıntılar yaşadık ama muhalefet bizim insanımızı tanımıyor.Bizim insanımız dünyanın neresinde olursa olsun ne iş yapar muhalefet yapar. İktidarın başarılarını görüp de bunu açıkça söyleyen kimse gibi değil. Ülkeye yatırım, yatırımcı ve turist gelmesini engellemeye çalışan bir muhalefet uygulamasıyla karşı karşıyayız. Bu zihniyeti milletimizin vicdanına havale ediyoruz.”
Dünyanın dört bir yanında 7 milyon Türk vatandaşının varlığından gurur duyduklarına işaret eden Erdoğan, yurt dışındaki vatandaşların da onların siyasette, ticarette, eğitimde, bilimde, sosyal hayatta ve sivil toplumdaki başarılarından gurur duyduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yurtdışındaki tüm vatandaşlarımla olan bu ilişkim Cumhurbaşkanı benim, halen devam ediyor. Türkiye’ye geliyorlar, mutlaka Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni ziyarete geliyorlar. Onlarla burada üniversitelerin kapılarını açtık. “Şu anda onları ekranda gördüğümde gurur duyuyorum. Şu an ikametgahında oturduğum yurt dışındaki vatandaşlarım komşularına da anlatıyor sanırım. Hep onlarla yaşadık.” sözünü kullandı.
(sürecek)